26 Olacaktın

Cumartesi, Mart 29, 2014

doğum günün bugün...
ne güzel kutlardın kim bilir hayatta olsaydın.
26 olacaktın.
sarılacaktı, kutlayacaktı arkadaşların...sevgilin...
kucaklayacaklardı seni sevgiyle.
ben mesaj atmayacaktım; biz o defteri çoktan kapatmıştık.
mumlar üfleyecektin. kaç mum olacaktı acaba pastanda? kim bilir...
cuma akşamı... kesin bir yerlerde içecektin, eğlenecektiniz.
ben aklına bile gelmeyecektim.
güzel gülümseyecektin, sen hep çok güzel gülümserdin.
kara gözlerin neşe saçacaktı yine.
sigara içecektin, belki de çok içecektin
alkolle güzel gidiyor derdin.
çok güzel sigara içerdin sen.

seni geri getirecek bir şey olsaydı keşke, yapabileceğim bir şey olsaydı keşke.

söz verdim sana bu gece ağlamayacağım...

doğum günün kutlu olsun, rahat uyu. rahat uyu!

İlk Defa

Perşembe, Mart 27, 2014

tükendim, artık beni sevmen için daha fazla uğraşamayacağım.
kaç zamanımız var bilinmez ama ben fazlasıyla zaman harcadım.
sevmediğin zamanlarda susarak, baktığın yere kendimi dahil etmeye çalışarak, tüm kırıklarınla savaşarak, bıraktığın elimi kendi kendime avutarak, unuttuğun yerde kalarak geçti gitti zaman.
dalgalan sen devam et, ben aynı değilim artık.
sayende büyüdüm, zor zamanlar atlattım.
yardımcı oldun bana, bir nevi kendimi tamir ettim sayende.

ama tam karşıya geçerken bıraktığın o el benimdi.
yarıda kaldım, yarım kaldım.
unuttun mu gittiğin bir yerlerde beni?
tükendim.
ilk defa diyorum,
ben artık bittim.
geldiğin kadar geleceğim,
kendinden bu ilişkiye eklediğin kadar ekleyeceğim.
artık rotam mutluluk ve sonsuzluk değil
bunların olmadığını biliyorum.
sakiniz ya o da yeter, gittiği yere kadar gider.

The Past

I walk and the past walks with me.
I escape from it, but it follows me.

Note to Self

Note to self: Appreciate and embrace your anger, make friends with it; it’s what fuels your fight.

Keep your anger up towards life, and burn with it.

Aramızdaki

Çarşamba, Mart 26, 2014

Aramızdaki

sevgilim sevgilim
kuzey sanrısı gibidir
geceyi beşe filan böler
sonra ayılar hüzünden ölmez
sevgilim sevgilim
açlıktan ölür onlar

işte bundan ötürü
hüznü artık bir ayıya bıraktım
sevgilim sevgilim
bir ayıya
ister ormanda kullansın
ister buzdağında

hayatın kutlu olsun sevgilim
ki sana değişe değişe aktım
kimi zaman bir japon gibi uykusuz kaldım
-uykusuz kalır mı onlar bilmem aslında-
sevgilim sevgilim
bir orman gibi çoğal aramızda
şehirden bir çocuk olarak şurda burda
bir sabuntozu markasında köpürerek
çınarın tutsaklığını
ve menekşenin tutsaklığını
ve menekşenin sevincini yaşa
sevgilim sevgilim
hüzne yer var hayatımızda

Turgut Uyar

Hala Buradaymışsın Gibi

Salı, Mart 25, 2014

Tam 9 ay oldu. Zamanın atlılarının koşuşuna inanması bazen o kadar zor ki...
Bir gidiş ve bir bitiş.
Çok zor arkadaş, hala buradasın gibi.
Hala uzakta bir yerlerde eğleniyorsun gibi.
Başına diktikleri o beyaz taş sanki tuzla buz olmuş gibi.
Bunlar hiç olmamalıymış gibi.

Yaşanmamış gibi... Hala buradaymışsın gibi...

Rahat uyu.


Alas

E için...

"Sen sarılmak istesen ona,
O sana sarılmazdı.
Ne çok dikenin vardı Tanrım!
Ne çok isterdim,
Sana sarılamazdım.
Ve şöyle derdim o zaman:
Ah! "

For E...

"When you want to hug him,
He wouldn't hug you.
Oh God, so many thorns he had!
Oh how much I wished,
But couldn't hug.
And then I say:
Alas!"

Harbor me God

Pazar, Mart 16, 2014

"Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya:
Olanlar oldu tanrım
Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!"


"And now I'm praying God:
Things happened my God,
Please harbor me from their burden!"

Don't forget

Çarşamba, Mart 12, 2014

Sometimes things just happen. We don’t have  control over everything — only how we react to them.
You can’t control what people do, so take a deep breath and focus on your next move. Take it step by step, and soon enough you’ll realize that you’re far enough away to think straight. There is closure in distance. Make your own here.

Don't forget: What someone chooses to see in you says more about them than you.

Düşünmem Lazım




Bana düşünecek çok şey bıraktın giderken.

İç Ses, Bu Bahsi Kapa!

Cuma, Mart 07, 2014

"ilk üç vişneyi verdiğinde bahçedeki ağaç
annem sevindiydi hatırlarım.
ah demişti.
ah!
üç küçük kırmızı dünya verilmişti sanki ona.
annem çok sevinmelerin kadınıydı.
bazen sevinince annem gibi,
rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına.
annem çok sevinmelerin kadınıydı,
sıcak yemeklerin.
başına diktikleri o taş,
ne zaman dokunsam soğuktur oysa.
ben okşadığımda ama, ısınır sanki biraz.

iç ses,
bu bahsi kapa!"

didem madak/ahlar ağacı

Yol Al Yavaştan

Günlerin şehirlere karıştıysa yola çıkma vaktin gelmiştir.

We Lose Each Other

Perşembe, Mart 06, 2014

People have a tendency to lose each other.

We don't make much effort to keep the others in our lives. We are so busy with ourselves that we don't leave any space to others in our minds or hearts. When we see a "could-be" person, we directly walk away from him. Just because of the fear of they can have a place in our lives or they can pass through our thoughts or maybe we'll be giving them a piece of us. We are all selfish. We are all full of ourselves. We are seeking for love but indeed all we are looking for is solidarity. We look for peace in our souls, in our minds, in our lives and we are aware that it is comes with solidarity. We make ourselves believe that there is a thing called love in the world. No, there isn't. There is only the feeling that getting bored with solidarity and looking for someone to share this boredom in a peaceful way. Then we name it love.

Bazen #2

Bazen unutursun ama atlatamazsın,
Üstesinden gelemezsin o burukluğun.
O can acılarını unutursun ama yokluğunu atlatamazsın bazen,
Çok özlersin ya hani bazen
O özlemini açıklamaya yetecek sözcük yoktur edebiyatında
Cümlelerden, kelimelerden nefret edersin sana yardımcı olamadıkları için.

Ne desen ne yapsan az kalır ya bazen o boşluğu doldurmaya
Ve lanet edersin ya bazen herşeyi hatırlayan bir beynin olmasına.